Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
Namaz Terketmenin Hkm.doc
Скачиваний:
9
Добавлен:
23.05.2015
Размер:
1.81 Mб
Скачать

İmam Ahmed rivayet etmiştir. Şayet İslam üzere baki kalmış olsaydı o zaman onda İslam’ın zimmeti bulunurdu.

(70) Sayfa: 25’de tahrici geçmişti.

Yedinci Delil: Ebu Derda’nın rivayet ettiği hadis. şöyle demiştir: Bana Ebul Kasım, namazı kasten terketmememi nasihat etti.

“Her kim kasten namazı terkederse işte ondan Allah’ın zimmeti beri olmuş olur.”71

Bunu Abdurrahman b. Ebi Hatim “Sünen”inde rivayet etmiştir.

(71) Sayfa: 25’de tahrici geçmişti.

Sekizinci Delil: Muaz b. Cebel’in rivayet ettiği hadisi şerif Rasulullah’tan (s.a.v.) şöyle buyurduğunu söylemiştir:

“İşin başı İslam, direği ise namazdır.”72

(72) Tirmizi: 2619, İman bölümünde: Namazın hürmeti hakkında babda; İbni Mace: 3973, Fitneler bölümünde: Fitneden dili kaçındırmak babı; Ahmed: 5/231, Abdurrazzak o da Muammer’den olan hadisten. Bu 237’de şu’be tarıki ile Hakan’dan o da Urve En-Nazil’den o da Muaz’dan rivayet edilmiştir. Bu muhtasar olarak: 5/236’da Veki hadisinden o da Süfyan, o da Abdulhamid b. Behram o da şehr b. Huseb, o da Abdurrahman b. ⁄anem’den rivayet edilmiştir. Bu hadis “İman” adlı eseri olan İbni Ebi şeybe’nin sayfa: 2’de bulunmaktadır. Bu hadiste bu yolları ile sahih bir hadistir.

Kısaltılmış sahih bir hadistir. Bu hadisle delil getirmek; muhakkak ki yüce Allah namazın İslam’dan olduğunu haber vermiştir. Öyleki tıpkı çadırı ayakta tutan direk konumundadır namaz. Nitekim çadırın yıkılması da çadırın ayakta kalmasını sağlayan direklerin yıkılması sonucu meydana gelmiştir. Öyleki İslam’da namazın kılınması ile yok olur.

şüphesiz bunu bu haliyle Ahmed’de delil getirmiştir.

Dokuzuncu Delil: “Sahihayn”da, Sünen’de ve Müsned’lerde Abdullah b. Ömer’in rivayet ettiği hadis. Dedi ki: Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“İslam beş şey üzerine bina edilmiştir. “La ilahe illallah Muhammeden Rasulullah” kelimesine şehadet etmek, namaz kılmak, zekat vermek, (Allah’ın) evini hacc etmek ve oruç tutmaktır.”73

(73) Ahmed: 2/26-93-120’de rivayet etmiştir. Buhari: 1/46-42 İman’da: Rasulullah’ın (s.a.v.): “İslam beş şey üzere bina edilmiştir” kavli hakkında bab; Müslim: 16, İman bölümünde: İslam’ın rükünleri babında; Tirmizi: 2736 da: “İslam beş şey üzerine bina edilmiştir” babında; Nesai: 8/107, İman’da: İslam kaç şey üzerine bina edilir? Babında rivayet etmişlerdir.

Ahmed rivayet etmiştir. Bazı lafızlarda da: “İslam beştir” diye buyurulmuştur ve zikretmiştir. Nitekim bunun delil getirilişi bazı yönlerle olmaktadır.

1- Rasulullah (s.a.v.); İslam’ı beş rükün üzerine bina edilen bir kubbe gibi kılmıştır. Bir tane büyük rüknü (direği) yıkılacak olursa İslam’ın kubbesi yıkılıverir.

2- Bu rükünlerin olmasında, Rasulullah (s.a.v.) bu direkleri (rükünleri), İslam’a kubbe olması ile iki şehadet kelimesine karine olmuştur. Her ikisi de rükündür, namazda rükündür, zekatta rükündür. Dolayısı ile bu rükünlerden bir rükün yıkılacak olursa, İslam’ın kubbesi nasıl diğer rükünlerle ayakta durabilir? Çünkü yıkılmıştır artık....

3- Rasulullah (s.a.v.) bu rükünleri bizzat İslam’ın kendisi olarak kılmıştır. İslam isminin kapsamı içindedir. Dolayısıyla bunların hepsini barındıran diye ismi olan bir şey ki bir bölümü gidecek olursa ismi de gidecektir, özellikle rükünlerinden olup ta, rükün olmayan cüzleri gibi de değilse, evin duvarı gibi vs. Eğer düşecek olursa evde çöker. Direk, odun ve kerpiç vs. ise bunun hilafınadır.

Onuncu Delil: Rasulullah’ın (s.a.v.) buyurduğu şu hadis:

“Her kim namazımızı kılar, kıblemize döner, kestiklerimizden yer ise işte o müslüman bir kimsedir. Onun lehine olan bizim de lehimize, aleyhine olan bizim de aleyhimizedir.”74

(74) Buhari: 1/217, Namaz bölümünde: Kıbleye dönmenin fazileti babında rivayet etmiştir.

Bu hadisin delalet ettiği yön iki vecihledir.

1- Bu üç özellikle Rasulullah (s.a.v.) bir kişiyi müslüman saymıştır. Bunların dışında müslüman olamaz.

2- Kişi doğuya namaz kılsa, kendisi müslümanların kıblesine doğru -anlatıldığı halde- kılmazsa müslüman olmaz. Dolayısı ile, türüyle namazı terketse ne olur?!...

Onbirinci Delil: Abdullah b. Abdurrahman’ın Darimi’den rivayet ettiği hadisi şerif. Kendisi şöyle dedi:

“Bize Yahya b. Hassan, onlara Süleyman b. Karn hadisi anlattı. O da Cabir b. Abdillah’tan rivayet etmiştir. O da Rasulullah’ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu söylemiştir:

“Cennetin anahtarı namazdır.”75

(75) Bunu matbu olan Darimi’de bulamadım. Ahmed bunu 3/340’da senedi zayıf olarak rivayet etmiştir. Hadiste: Süleyman b. Karn o da Ebu Yahya El-Kaffat’dan (rivayeti) vardır. İkisinin hızfının kötülüğünden dolayı ikiside zayıftırlar.

Bu hadis de gösteriyor ki kim namaz kılanlardan değil ise ona cennet açık olmaz. Cennet şüphesiz bütün müslümanlara açıktır. Namazı terkedende dolayısı ile müslüman değildir. Nitekim bununla, Rasulullah’ın (s.a.v.):

“Cennetin anahtarı “La ilahe illallah” kelimesine şehadettir.”76

hadisi arasında bir çelişki bulunmamaktadır. Çünkü şehadet asıl olan anahtardır. Namaz ve diğer rükünlerde bunun dişleridir. Öyleki bununla da (kapı) açılır.

(76) Ahmed: 5/232, İsnadı zayıftır. Bunu Heysemi “Mecma” adlı eserinde: 1/16’da Bezzar’a nisbet etmiştir. şöyle demiştir: “şehr ve Muaz arasında kopukluk mevcuttur.” İsmail b. Ayyuş da şöyle demiştir: “Ehli Hicaz’dan rivayeti zayıftır. Bu da bundan bir tanesidir.”

Nitekim cennete girmek, dişleri olan anahtar ile mümkündür.

Buhari Vehb b. Münebbih’e dedi ki:

“Cennetin anahtarı “La ilahe illallah”a şehadet değil midir?” dedi. O da:

“Evet” dedi. Lakin dişleri olan bir anahtardır. Dolayısı ile sen dişleri olan anahtar ile girmek istersen girersin. Aksi takdirde giremezsin.77

(77) Buhari: 3/88, Cenaze bölümünün başlarında taliktir. Kimin son sözü “La ilahe illallah” ise. Hafız şöyle demiştir: “Tarih” adlı eserde Musannıf bunu vasl etmiştir. Ebu Nuaym “Hilye” adlı eserinde’de Muhammed b. Said b. Rummanete yolu ile vasl etmiştir. Bana babam haber verdi ve: “Vehb b. Münebbih’e denildi ki” dedi ve hadisi zikretti.

Onikinci Delil: Mahçen b. El-Edrei El-Eslemi’nin rivayet ettiği hadis. Kendisi Rasulullah (s.a.v.) ile birlikte bir mecliste bulunuyordu ve ezan okundu. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.) ayağı kalktı (ve gitti) sonra da geri döndü. Mahçen de halen meclisde idi. Ona:

“Seni namaz kılmaktan alıkoyan nedir? Sen müslüman bir kişi değil misin?”

diye buyurdu. Mahçen’de:

“Elbette ki (müslümanım) ben evde ehlim ile beraber kıldım.” dedi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.v.):

“(Mescide) geldiğin vakit, namaz kılmış olsan bile, insanlarla beraber namaz kıl.”78

diye buyurdu.” Ahmed ve Nesai rivayet etmiştir.

(78) Ahmed: 4/34 ve 338’de; Nesai: 2/112 İmamet bölümünde: Kişinin tek başına kılmasından sonra cemaat ile iade etmesi babında; Muvatta: 3/132’de, İsnadı ise sahihtir. Hakim de bunu 1/244, sahihlemiştir.

Böylelikle de müslüman ile kafir arasındaki farika’nın namaz olduğu anlaşılmaktadır. Bizzat sende bu hadislerin lafızlarının altında: “Eğer sen müslüman isen namaz kılarsın” konusunun manasını bulursun. Tıpkı senin: “Niye konuşuyorsun? Yoksa konuşamıyor musun?” diye söylediğin gibidir bu. şayet İslam, kişinin namaz kılmaması ile beraber ayakta da dursa, namaz kılmayanı görünce de: “Sen müslüman birisi değil misin?” denilir.

Namazı Terkedenin Kafir Olacağına Dair İcma’dan Deliller Faslı

Sahabenin icmasında gelecek olursak; İbni Zenceveyh dedi ki: Bize Ömer b. Rabi, onlara da Yahya b. Eyyub hadisi anlattı. O da Yunus’dan, o da İbni şihab’dan dedi ki:

“Ubeydillah b. Abdillah b. Utbe bana hidisi anlattı. Abdullah b. Abbas, Ömer b. Hattab’a kendisi mescitte iken taunlu olduğu bir sırada geldiğini haber vermiştir. Kendisi: “Ben ve (gelen) topluluk cünüp olduk” dedi. Nitekim kendilerini evine sokuncaya dek mescitte benimle beraber idiler. İnsanlara namaz kıldırması için, Abdurrahman b. Avf’a emretti. Dedi ki:

“Ömer’in evine girdiğimiz vakit alimin kavuşup kaplayacağından (korkuya kapıldı) hava da sarıya çalana dek bu korku ondan gitmedi. Nihayet ufuk belirdi ve:

“İnsanlar namaz kıldılar mı?”

dedi. Bizler de: “Evet” dedik. Bunun üzerine o:

“Namazı terkedenin İslam’ı yoktur.”

Başka siyakında ise:

“Namazı terkedinin İslam’da nasibi yoktur.”79

demiştir.

(79) Sayfa: 21’de geçmişti.

Sonra da abdest suyu istetti. Abdest aldı ve namaz kıldı. Bu kıssayı da zikretti ve:

“Bu sahabelerin yanında söyleyen bir söz idi. Nitekim bu söze hiç birisi karşı çıkmamıştır.” Bu hadisin bir benzeri önceden geçen Muaz b. Cebel, Abdurrahman b. Avf ve Ebu Hureyre’den gelmişti. Bunda, sahabelerden ihtilaf içinde olanını bilmemekteyiz.

Hafız Abdulhak El-Eşbili “Namaz” kitabında şöyle demiştir: şüphesiz sahabenin çoğunluğu ve sonrası, bütün vakti çıkana dek kasten namazı terkedenin kafir olacağına dair hüküm vermişlerdir. Ömer b. Hattab, Muaz b. Cebel, Abdullah b. Mesud, İbni Abbas, Cabir, Ebu Derda, vs. bunlardandır. Aynı zamanda konu ile ilgili (görüşü) Ali b. Ebi Talib’den de rivayet mevcuttur. Bunların hepsi sahabedendirler. Sahabeden (olmayıp kafir olur diyenler) ise şunlardır: Ahmed b. Hanbel, İshak b. Rahaveyh, Abdullah b. Mübarek, İbrahim en-Nehai, Hakem b. Uyeyne, Eyyub Es-Sehteyani Ebu Davud Et-Tayalisi, Ebu Bekr b. Ebi şeybe ve Ebu Hayseme Zuheyr b. Harb’tırlar.

Tekfir Etmeyenler Bu Nassları Nasıl Te’vil Etmektedirler?*******************************

Tekfir olunmasından alıkoyanlar şöyle demiştir:

“şüphesiz bu hadisleri ve biçimlerini inkari küfür olarak değil de, nimete küfür (nankörlük) olarak haml edilmesi gerekir. Rasulullah’ın (s.a.v.) buyurdukları gibi:

“Her kim atıcılığı öğrenmiş ise ve sonra da bunu terkederse işte bu o nimete küfr etmek demektir.”80

(80) Ebu Davud: 2513, Cihad bölümünde: atıcılık babında; Nesai: 6/222-223, Atlar bölümünde: Kişinin atını eğitmesi babında; Hakim: “İsnadı sahihtir, hadis hasen’dir” demiştir.

Bir hadiste de:

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]