Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
Namaz Terketmenin Hkm.doc
Скачиваний:
9
Добавлен:
23.05.2015
Размер:
1.81 Mб
Скачать

İbni ebi şeybe dedi ki: Rasulullah (s.A.V.):

“Kim namazı terkederse kafir olur.”110

(110) Bunu Münziri “tergib ve Terhib” 1/386, adlı eserinde kendisine nisbette bulunmuş ve hakkında susmuştur. Hadis sahih olup bu manada hadis çokça olup, geçmiştir.

Dolayısı ile o kılmayana “küfürden dön” denilir. aksi taktirde imam (islam Devlet Başkanı) üç gün erteledikten sonra öldürülür.

Ahmed b. Yessar: Ben Sidka b. Fadl’dan kendisine, namazın terki hakkında sorulduğunu işittim ve kendisi “kafirdir” dedi. Bunun üzerine birisi ona “karısı ondan boş olur mu?” diye sordu. O da: “Küfür nerede boşama nerede! şayet bir erkek kafir olsa karısı ondan boş olmaz” dedi.

Abdullah b. Nasr: “Ben ishak’ın Rasulullah4tan (s.a.v.) “namazı terkedenin kafir olacağı” ile ilgili sahih bir hadisi vardır, aynı şekilde Rasulullah’ın (s.a.v.) yanından günümüze dek gelen ilim ehlinin görüşleri de: Her kim özürsüz olarak, kastın vakti çıkana dek namazı terkedecek olursa kafir olacağını söyledikleridir” dediğini işittim.”

Namazı Terkedenin Amellerinin Döküleceği Faslı

Dördüncü meseleye gelecek olursak; bu da: “Namazı terketmekle ameller 5boşa gider) dökülür mü?” sorusudur. Nitekim bunun cevabı önceden geçmişti. Ancak biz bu meseleyi, hususuyetinden dolayı hakkında biraz konuşacağız. Deriz ki:

“Namazı tamami ile terketmeye gelince; işte bununla beraber diğer amelleri ondan kasul edilmeyecektir. tıpkı şirkle bir amelin birlikte kabul edilmediği gibi. Çünkü İslam4ın direği namazdır. Sahih hadiste belirtildiği gibi, Rasulullah (s.a.v.) -bir çadırın ayakta kalması- ile ilgili, çadırın diğer paçlarının olduğu ipleri ve kazıkları vs’nin bulunduğu. (Ancak çadırın bunlarla ayakta kalamayacağı...) şayet çadırın direkleri bulunmayacak olursa diğer paçları o çadıra bir yara sağlamaz. Dolayısı ile diğer amellerin kasul edilmesi de namazın kabulüne bağlıdır. Eğer kılınmayacak olsa diğer amellerde kabul edilmez. Bunun hakkındaki delil geçmişti.

Namazı bazen terketmeye gelince; Buhari “sahihin”de Bureyde hadisinden rivayete göre; Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“İkindi namazını erkenden kılın. Çünkü her kim ikindi namazını terkedecek olursa ameli boşa gider.”111

(111) Buhari: 2/26, Mevakit: ikindi namazını kim terkederse babında ve bulutlu bir günde namazı erkene almak ile ilgili babda; Nesai: 1/236, Namaz bölümünde: Kim ikindi namazını terkederse babında rivayet etmişlerdir.

Bu hadisin manası hakkında bazı kimseler konuşmuştur ve hiç hasıl olmayacak şeyleri öne sürmüşlerdir.

Mühelleb şöyle demiştir:

“Bu hadisin manası namazı zai eden, eda etmeye gücü yettiği halde, alttan alarak vaktinden oldukça ileri ertelemektir. Sadece namazda ameli dökülür. Yani vaktinde kılmış olduğu gibi ecir olamaz ve meleklerin kaldırıp götüreceği bir amel gibi de değildir.”

Bu hadisin hasılı şudur:

“Her kim bu namazı terkedecek olursa emcirini yitirmiş olur.” Çünkü hadisin lafzı ve manası bunu red etmektedir. Bu amelin döküleceğini ifade etmemektedir. Nitekim, muhakkak ki, sabit oldu ki, yaptı ki.... lafızları kesinlik ifade etmektedir.

İşte şeriatteki ve lugatteki dökülme olayının hakikatı bu sigalarla gelmesidir. Dolayısı ile amellerinden bir amelin sevabını kaçırana “muhakkak ki ameli döküldü” denmez. ancak “bu amelin ecrini kaçırdı” denilir.

Bir taife ise şöyle demiştir:

“O zaman kılmadığı zaman o günün amelleri dökülmüştür. öbür günlerinki değil. Sanki onlar önceki geçen amellerinin hepsinin düşmesindeki zorlukları bir vakit namazın terki ile olmaktadır. Bunun terki de onlara göre mürtetlik gibi değil ki amelleri silip yok etsin. işte bu onlarda problem konusu olarak belirmektedir. Bu da o günün amellerinin dökülüşnde aynı ile onlara varittir.”

Hadisten zahiren anlaşılan -elbetteki allah (c.c.) Rasulullah’ın (s.a.v.) muradını daha iyi bilendir- terk konusunun iki tane olduğudur:

1- külli terk: Namazı ebediyyen kılmamak gibi. Bu kişinin bütün amellerini yok eder.

2- Muayyen bir günde muayyen terk: Bu da sadece o günde ameli dökmesidir. Dolayısı il genel olan birşeyin dökülmesi genel terkin mukabilindedir. Muayyen dökülme de muayyen terkin mukabilindedir.

şayet: Mürtedliğin dışında ameller nasıl dökülür? diye sorulacak olursa buna cevap verme şöyle olur: Evet! Nitekim Kur’an, sünnet ve sahabelerden nakedilmiştir ki; şüphesiz kötülükler iyilikleri götürür. tıpkı iyiliklerin kötülükleri götürüp, sildikleri gibi.

Allahu Teala şöyle buyurmuştur:

“Ey iman edenler! Malını sırf insanlara gösteriş olsundiye infak eden, Allah’a ve ahiret gününe inanmayan bir kimse gibi sadakalarınızı başa kakmakla ve eziyet vremekle boşa çıkarmayın.” (Bakara: 2/264)

Bir ayette de:

3Ey iman edenler! Sesinizi Peygamberin sesinden fazla yükseltmeyin; birbirinize yüksek sesle hitap ettiğiniz gibi ona da yüksek sesle hitap etmeyin. Yoksa haberiniz olmadan amelleriniz dökülür.” (Hucurat: 49/2)

diye buyurmuştur.

Aişe (r.a.), Zeyd b. Erkam’ın annesine:

3Zeyd’e haber ver! Kendisi veresiye olarak (faizle alış-verişi) terkedip bundan dolayı tevbe etsin, aksi taktirde Rasulullah (s.a.v.) ile beraber gitmiş olduğu savaşları o (yüce Allah) iptal eder.”112

(112) Darekutni: 2/311; Beyhaki: 5/330; Hadisin senedinde Aliye bulunmaktadır. Darekutni: Meçhuldür demiştir. “Cevher en-Nuka” adlı eserde Türkmani bunu red etmiştir. aliye bilinmektedir sözü ile. Nitekim önden kocası ve oğlu da rivayet etmişlerdir. ikisi de imamdırlar. Bunu ibni Hibban “sigat” adlı eserinde rivayet etmiş ve onun hadisine Sevri, Evzai, Ebu Hanife ve ashabı, Malik, ibni Hanbel, Hasan b. Salih gitmiştirler. “Nasbur-Raye” 4/16, adlı eserde Zeylai zikretmiş ve: “Tenkih” adlı eserde sahibi: Bu ceyyid bir hadistir demiştir. aliye meçhul bir kadındır. Haberi kabul edilmez. Biz de dedik ki: Bilakis aliye bilinen ve çok takdire şayen bir kadındır. Nitekim bunu “Tabakaat” adlı eserde ibni Sa’d rivayet etmiş ve: “Aliye binti eyfa bin Serahil, ebu ishak es-Sebii’nin karısıdır. Aişe’den işitilmiştir demiştir.

Nitekim imam-ı ahmed de bunun hakkında böylece görüş belirtmiştir. Kendisi şöyle demiştir:

3Bir kimsenin bu zamanda kendisine helal olmayanlara bakması için borç (para) alıp evlenmesi gerekir. (Günah) amelizene ayeti de buna delalet etmektedir. Nitekim kötülük kendisinden büyük bir iyilikle gider. iyilikte kendisinden büyük olan bir kötülükten dolayı ecrini döker.”

şayet: “Sadece ikindi namazının terkinde amelin döküleceği, başkasının zikredilmemesindeki tahsis (özelleştirme) konusunun ne gibi bir faydası olabilir?” diye sorulacak olursa; şöyle denilir: Hadis ikindinin dışındakilerinde döküleceğini nefy etmez. ancak lakap mefhumu ile hariç. Bu da gerçekten çok zayıf bir mefhumdur.113

(113) Lakabın mefhumu şudur: ismi cins ya da ismi ilmin kendisinin dışındaki mezkur isimlerin nefy üzerine konuşulma delaletidir. Nitekim bunu sadece bazı dakik olan şaafiiler ile bazı Hanbeliler söylemiştir. ancak Cumhur ulema buna ihtilaf etmiştir. Çünkü lakap mefhumu ile konuşmak zahir bir mezheptir. Bunun ne bir lugatte ne akılda ne de şeriatte dayanağı yoktur. Nitekim arap: “aliyi gördüm” denilince bu sözü her türlü edebi uslupları ile de onlar. Eğer bu cümlede bir başka sanat yapılmamışsa o zaman o kişi bunun doğrusunu şüphesiz onlar. aynı zamanda Rasulullah’ın (s.a.v.): “Kim ikindiyi kılmazsa ameli boşa gider” hadisi de böylecedir. Bunun manası dolayısı ile; ikindi namazının dışındakiler kılınmayacak olursa ameller dökülmeyecek (manasında) değildir. Bu, düşünülsün.

“Diğer namazlardan ayrı olarak ikindi namazının zikredilmes onun tahsisi, ikindinin şerefinden dolayıdır. Bu yüzden de bunama Salatı Vula’dır. Sahih ve açık olarak gelen rasulullah’ın (s.a.v.) nassı ile. Bu yüzden de yine başka bir hadiste bu namazı özel kılmıştır. O hadiste şöyledir:

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]