Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
Namaz Terketmenin Hkm.doc
Скачиваний:
9
Добавлен:
23.05.2015
Размер:
1.81 Mб
Скачать

İmamı şafii dedi ki:

“şayet geçen namazın, vakti şeytanın bulunmasından dolayı tehir edildiğinde zorlaşacak olsa idi o zaman Rasulullah (s.a.v.) şeytanı boğarak namaz kılmazdı.”124

(124) Buhari: 1/461, Namaz bölümünde: Esir ya da Garim mescitte bağlanır babında; Müslim: 541, Mescitler bölümünde: Namazda şeytana lanet etmenin caizliği.... babında rivayet etmişlerdir.

Devamla şöyle demiştir:

“Namazda şeytanı boğması, içinde şeytanların bulunduğu bir vadiden daha büyük bir konudur bu. Demişlerdir ki: Çünkü bulunamaz belirlenmiş vakitlerde kılınan namazlardır. Dolayısı ile geçecek olursa hemen kaza edilmesi vacip olmaz. Ramazan orucunda olduğu gibi. Bilakis bu daha evladır. Çünkü eda etmek -orucun dışında- namazda daha çok genişliği bulunur. kazalarda ise genişlik daha evla sayılmaktadır.”

ebu ishak Mervezi şöyle demiştir:

“Namazı eğer bir özürden dolayı tehir edecek olursa hadiste de geçtiği üzere bunu tercihe göre kaza eder. özürsüz tehir etmişse onu hemen kılar. tefritine, günahına -olmayan bir ruhsat olarak- sabit olmasın diye böyle yapar.”

Cumhur da “Müslim’in Sahihin”de Ebi katade’den gelen hadisini delil getirmişlerdir:

“Onlar rasulullah’a (s.a.v.) namazın, uyumalarından dolayı geçtiğini sordular? Rasulullah (s.a.v.) ta:

“şüphesiz ki uykuda tefrit yoktur. Sizden biriniz namazı unutacak olursa ya da namaza kalkamayıp uyumuş ise hatırladığı zaman kılsın. Keffareti de ancak budur.”

demiştir.”125

(125) Sayfa: 68’de geçmişti.

“Sahihin”de yine geçtiği Ebu Hureyre hadisinde Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

3Kim namazı unutup ta (kılamayacak) olursa, hatırladığı zaman onu kılsın. Çünkü allahu Teala:

“Beni zikretmek için namaz kıl.” buyurmuştur.”126

(126) Sayfa: 68’e geçmişti.

Darekutni’nin rivayetinde ise bu hadis şöyledir:

3Kim bir namazı unutacak olursa, hatırlaması onun vaktidir.”127

(127) Sayfa: 69’da geçmişti.

İşte bu lafızlar hemen kılmanın vacipliği hususunda açık delillerdir. şöyle demişlerdir:

3Bir defa te’hir etmenin caizliği için sizin delil getirmiş olduğunuz deliller, az bir ertelemeye ancak delildir. öyleki kişiyi kazaya, ne ihmal ve ne de yüz çeviren olarak götürür. Bilakis bunu namazı tamamlamak için, bir menzilden bir menzile ihtiyarı ile olmaktadır. Dostluğun ya da cemaatin, namazının ecri çoğalsın diye ya da buna benzer şeylerden dolayı, (cemaat) namazı tamamlamak maslahatından d olayı beklemek ve böylece birazcık vakti tehir etmek olabilir. ancak bu sözden nasıl olurda -maslahattan dolayı az birtehirin- caizliğinde bu birkaç senenin kaza (namazları da kılınabilir?) denilecek?”

şüphesiz İmam-ı ahmed; Misafirin menzilinde iken uyumasından dolayı namazı geçirecek olursa o kimsenin başka bir yere intikal etmesine müstahabtır görüşünü vermiştir ve orada onun kaza yapmasını hayırlı görmüştür. Buna ek olarak hemen kılması imamın mezhebinin görüşü olduğu halde.

şayet Allah’ın ve rasulü’nün mutlak emirleri hemenlilik üzerine ise o zaman mukayyitlik nasıl olur? işte bu yüzden kayıtlılık hakkında hemen olması lazım diyenlerin cevapları, mutlaklık hakknıda bunun nefy edenlerden daha çoktur.

zan kazasına kıyas edilerek görüş bildirenlere gelince; bunun cevabı iki yönlüdür:

1- şüphesiz sünnet iki konumun arasınıayırt etmiştir. Ramazan kazasının tehir edilmesini caiz kılmış, unutanın hatırlaması halinde ise vacip kılmıştır. Dolayısı ile sünnetin iki şeyin arasını ayırdığı bir konuyu bizim birleştirmemiz bize doğru olmaz.

2- Bu kıyas onların aleyhine birer kıyastır. Çünkü Ramazanın tehir edilmesi ancak öbür ramazan ayı gelmediği zaman caizdir. ama onlar geçenin tehir edilmesini caiz görmektedirler. Buna ek olarak şayet birçok vakit namazı da getirseler, kıyas nerede?

Onların: “şayet hemen kılmak vacip olsa idi şeytanın bulunuşundan dolayı tehir edilmesi caiz olmazdı” sözleri hakkındaki cevap az önce geçmişti. Bu da; hemen kılınması lazımdır diyenler; sadece namazı tamalamak maslahatından dolayı az bir tehiri caiz görmektedirler. Namazda Rasulullah’ın (s.a.v.) şeytanı boğması128 öğneği ile vermeleri tersliğine gelecek olursak, bu şüphesiz nakzın (tersliğin) en acayibidir. Çünkü az bir vaktin, şeytanın mekanından -adilikten dolayı- tehir edilmesi ile namaz zaten terkedilmiş olunmaz. Vakti bile gitmiş, demek değildir. Bu mesele aynı zamanda şeytanın kişiye namaza muarız olmasına hilafen, namaz kılan kimsede kendisini namazdan bundan dolayı kesmez. Çünkü bu yüzden namazı terkedecek olsa o zaman en batıl namaz onunki olacaktır. Buna girmesinden sora da namazı kesilmiş olacaktır. Belki de ikinci namazda ona muarız olacak olursa o namazı kesecektir ve namazı tamamı ile terkedecektir. öyleyse iki meselede; bu açıklama nerede, öbür açıklama nerede?

Allah en iyisini bilir.

(128) Bu hadisin tahrici için geçen hadisin tahricine bakınız: Sayfa: 70.

Fasıla

İkinci açıklama suretine gelecek olursak; bu da: “kişi vakti çıkana dek namazı kasten terkedecek olursa” konusu ileilgilidir. Gerçekten bu konu, insanların hakkında tartıştıkları büyük bir meseledir. Kişiye kaza yapması fayda verir mi? Kazası kabul edilir mi? Edilmez mi? Ya da bunu düşünmeye ebedi olarak bir çıkar yol olur mu?

Ebu Hanife, şafii, ahmed ve Malik:

“Kaza etmesi vaciptir” demişlerdir. Kaçırması günahı ile ondan kaza gitmez. Bilakis kendisi ukubete müstehak olmaktan allah’ın af etmesine dek olmaktadır.

Nitekim selef ve haleften bir taife şöyle demiştir:

3Her kim kasten namazı vaktinden tehir edecek olursa ve özrü de bulunmaz ise tehir yapması o kişiye caiz olur. işte bunun istidrak edilmesine varacak bir yolu yoktur. Bunu kaza yapmaya da ebedi olarak kudreti de olmaz. Ondan bu kabul da edilmez. aynı zamanda tevbe-i nasihun fayda vermesi hususunda da aralarında bir husus yoktur. Lakin kasten terk etmeye soyunduğu bu terklerin kazasından mıdır tevbesinin tamamı ? nitekim bu namazların kazası yapılmadan tevbeleri sahih olmazmı ? yoksa kaza’da tevbe tevakkuf olmazmı ? Böylelikle de müstakbelde namazları kılacak nafileleride sıklaştıracak işte bu geçenlerin istidrak edilmesi imkansız olmuştur ? işte bu ihtilaf konusudur .

Bizde şimdi her iki fırkanın delillerini belirteceğiz:

Kaza Yapılmasını Gerekli Kılanların Delilleri Faslı

Kaza yapılmasını gerekli kılanlar şöyle demiştir:

“rasulullah (s.a.v.) uyuyup unutup namazını kılmayana kaza etmesini emr etmeleri konusunda129 bu iki özellik mazaret olup, ifrat değildirler. Asi olan bir ifratçıya kazanın vacip olması daha evla ve doğrudur. Her ne kadar namaz sadece vaktinde sahih olduğu halde. uyuyan ve unutan kimse hakkında ise; vaktinden sonra kaza yapması fayda vermemektedir. Dediler ki:

“Rasulullah (s.a.v.) Hendek günü ikindiyi akşamdan sonra kılmıştır, sahabeler de öylece kılmışlardır.130 Bilinen şu ki; onlar uykudadeğiller idi ve sehv içinde de değillerdi. şayet bazılarında unutma hasıl olmuşsa da bu hepsini bağlamamaktadır.” Devamla demişlerdir ki:

“Öyleyse ifratçı kişi mazurlu kişiden nasılda tehir etme hususunda daha iyi olabiliyor? Dolayısı ile ifratçı kişiden hafifletip, mazeretli kişide ağırlaştırılsın.” Demişlerdir ki:

“Yüce Allah ancak ümmete namazını kaçıranın hükmünü açıklamak için ve hemen kılınmakla sadece değil sonraya da tedarik edebildiğini (göstermek) için Rasulünü ve sahabeleri uyutmuştur.3 Devamla da şöyle demişlerdir:

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]