Добавил:
Upload Опубликованный материал нарушает ваши авторские права? Сообщите нам.
Вуз: Предмет: Файл:
Namaz Terketmenin Hkm.doc
Скачиваний:
9
Добавлен:
23.05.2015
Размер:
1.81 Mб
Скачать

3Onlardan sonra bir (topluluk) geldi. Namazlarını terkettiler ve şehvetlerine uydular, yakında da “ğayy” ile karşılacaklar.” 5Meryem: 19/59)

(140) Sayfa: 39’daki açıklamada geçmişti. Bakınız.

Nitekim bu ayeti sahabeler ve tabiin buradaki: “Zai ettileri” vaktinden kaçırmakla tefsir etmektedirler. araştırıldığına göre; namazın zai edilmesi de; hem terkedilmesine, vaktinin terkedilmesine ve de vaciplerle rükünlerin terkedilmesine delalet etmektedir. aynı zamanda kasten namazı vaktinden tehir eden kişi Allah’ın sınırlarında haddi aşmış kimsedir. tıpkı vaktinden önce kılan kimse gibi. öyleyse Allah’ın haddini 5sınırını) aştığı halde bu kimseye de ne oluyor ki; bu 5namaz buna rağmen) kabul edilir diyorda başka bir haddi tecavaz edildiği zaman kabul edilmez diyor?” şöyle demişlerdir:

“aynı zamanda deriz ki: Kaza yapmaya yeişse o zaman ona:

“Bu kazayı kılmakla emrolunduğun namazı bize haber ver. Bu, allah4ın emrettiği midir, dışında olan mıdır?” diye sorarız. eğer bize: “tıpkı kendisidir” der ise ona:

“O zaman kasten bunu terkeden asi değildir. Çünkü kendisi, bizzat Allah’ın o şeyi yapmayı emrettiği bir şeyi işlemiş demektir. Dolayısıyla ona ne günah ve ne de kınama ilhak olur.3 manasına gelir ki bu da kesinlikle batıldır.” şayet dese ki:

3Bu, bizzat Allah4ın emrettiği değildir” ozaman da ona:

3İşte bunun emrolunmayan bir konu olduğu sana belirdiği vakit, bu bizim sana aynı zamanda en büyük (cevap vereceğimiz) delillerdendir” deriz. Sonra da yine şöyle deriz:

“Vakti çıkana dek kasten namazı geciktiren kişi, sonrada bunu anlarsa; bunun namazının taat mi yoksa masiyet mi olacağı hakkınnda ne derler?” şayet onlar:

3Namazı taattir. Bunu kılmakla O’na itaatlıdır” delerse işte bu icmaya Kur’an’a, ve sabit olan sünnetlere muhaliftir. şayet onlar:

3Bu masiyettir” derlerse, o zaman onlara:

3öyleyse günahla, masiyetle Allah’a nasıl yaklaşılır? Masiyetin yerine nasıl taati koyarız?” denilir. şayet sizler:

3Kıldığı için itaatkar, tehir ettiği için de asidir. Çünkü o da itaat olan fiil ile yaklaşmaktadır yoksa masiyet olan geciktirme eylemi ile değil” derseniz. onlara:

3Nitekim itaat emredildiği gibi emre uygunluk, ve imtisal demektir. Dolayısı ile amazı vaktinde çıkardığı halde geciktirmeye kastenniyet eden kişi, allah4ın ve Rasulü’nün emrine nasıl uymakta ve böylece de itaatkar olduğu(?) denildiği halde! öyleyse bu sabit olmuş olsa, bu mesele hakkında tartışma için bir fasılda bulunurdu” denilir. şöyle de demişlerdir:

“Aynı zamanda vakti olmayan bir vakitte bir ibadetin yapılması da (vaktinde olmadığı için kabul olumaz. Nitekim gece oruç tutulmayacağı, hacc ayının dışında hacc olmayacağı, cuma vaktinin dışında cuma kılınmayacağı gibi. öyleyse: “Ben gündüz iftar eder, gece oruç tutarım” ya da: 3Ben çok sıcak günlerde Ramazan orucumu bozar, onun yerine baharın bir ayda tutarım” ya da: 3Ben haccımı muharrem ayına ertelerim” ya da: 3Ben cuma namazını son yatsı namazımda kılarım, iki bayram namazımı ayın ortasında kılarım” diyen ile: 3Ben gündüz namazın geceye, gece namazını da gündüze ertelerim” diyenin sözlerinin arasını ayırmaya kimin gücünün yetmesi mümkündür acaba?” şöyle de demişlerdir:

3Muhakkak ki Allah; ibadetler için 5belirli) imkaniyetler, zamanlar ve sıfatlar kılmıştır. Yüce Allah’ın kılmış olduğu bir mekanın da yerine başka bir mekanı, başka bir mikat yerini getirmek olmaz. arafat, Müzdelife, Mina, taş atma yerleri, Mubit, Safa ve Merve vs. gibi. aynı zamanda Allah’ın kıldığı bir sıfatın yerine başka bir sıfatı getirmekte olmaz. Dolayısı ile Allah’ın belirli bir zamannda kılınmasını vacip kıldığı bir (amazı) zamanının dışında da kılmayı nasıl yerine getirebilir?” şöyle de demişlerdir:

“şüphesiz ki nass ve icma; namazı kasten vaktinden tehir eden kimsenin o namazını kaçırdığına delalet etmektedir. tıpkı Rasulullah’ın (s.a.v.) buyurduğu gibi:

“Her kim ikindi namazını kaçırmışsa, sanki o ehlini ve malını kaybetmiş gibidir.”141

(141) Sayfa: 60’da geçti.

Nitekim kaçırılanın tedarik edilmesi de elbette olanaksızdır. şayet bu mümkün olsaydı kaçırılmış diye isimlenmezdi. İşte bu, gramer ve örfde böylecedir. şeriatte de işte böylecedir.

Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Hacc, arafat gününden fecir doluncaya dek kaçar (geçer).”142

(142) Muvatta: 1/390’da ibni ömer’den mevkuf olarak ve sahih senedli bir biçimde gelmiştir. Beyhaki, Süneninde: 5/175; Taberani “Kebir” ve “Evsat” da ibni abbas’tan merfu olarak rivayet etmiştir. Heysemi “Mecma”: 3/255 şöyle demiştir: 3Hadiste ömer b. Kays Et-Mekki vardir ki kendisi de zayıf olup terkedilmiştir.” ibni ebi şeybe: “Musannaf” adlı eserinde Zeylai’den: 3/93, naklederek rivayette bulunmuştur şöyle demiştir: “Bu mürsel ve zayıf bir hadistir. Hadiste Muhammed b. abdurrahman b. ebi Leyla vardır.”

Görmez misin ki? Yüce Allah bugünden sonra diğer gününe tedarik edilemeyecek, belirli bir vakitle (Haccı) kılmış ve vaktinin çıkması ile haccın (bittiğini) kılmıştır. ancak bu, namazından uyuyan ve unutan kişilerin tersinedir. Çünkü kişi uyuyup ya da unutarak namazı kılamamışsa bu namaz geçmiş bir namaz olarak isimlendirilmez. Bu yüzden de Rasulullah’ın (s.a.v.):

“İkindi namazını kaçıran sanki ehlini ve malını kaçırmış gibidir.”

hadisinin kapsamına girmektedir.” şöyle demişlerdir:

“Ümmet, namazı kasten vaktinden çıkaranın, o namazı kaçırdığında icma etmiştir. Eğer o kişiden bu kabul edilse, vakn sonra da sahih olmuş olsa o zaman bu namazın “geçmiş, lağu edilmiş ve batıl olmuş” diye isimlendirilmesi mümkün olmuş olurdu. öyleyse kaçırılan bir şey nasıl tedarik edilecek (kazası olacak)?” Dediler ki:

Соседние файлы в предмете [НЕСОРТИРОВАННОЕ]